Buraya Gel Bebek

dedi şehvetle genç adam ve kızı incecik belinden kavrayıp kırmızı dudakları kendi dudaklarına götürdü. Kızı öpüşünde ihtiras vardı, şehvet vardı, özlem vardı, hüzün vardı, annesinin onu hiç sevmeyişi vardı, derslerinin hiç iyi olmayışı, ama arkadaşları arasında hep çok popüler kalışı vardı, öğrendiği küfürler vardı, küçükken geç saatte seyrettiği filmde öpüşen adam ve kadın vardı, kızın dilinden aldığı mayonez tadında lise boyunca yediği BigMacler vardı. Kız onun olurken genç adam da artık bir erkek oluyordu, düşündüğünden çok farklıydı erkek olmak. Ne hemen boşalmamak için ne aklına getirdiği devre şemaları, ne masturbasyondan çok daha farklı, daha organik, daha biyolojik bir his olan kayma işlemi, ne de kızın ne kadar zevk aldığına dair sürekli aklını kurcalayan binlerce soru filmleri andırıyordu. Bütün bunlarda hiç ekrana yakışmayacak, amatörce birşeyler vardı. Adam olmak çocukluktan çıkmak değildi sanki, yine çocuktun ama başka türlü bir çocuk oluyordun. Kız henüz gelmemişken boşaldığında, kafası karmakarışıktı.