Pİpİmİn adı Ralph Fİennes
Bu hikayedeki olaylar gerçek hayattan alınmıştır. Hikayenin kahramanlarını korumak adına, tarihler ve bazı karakterlerin isimleri değiştirilmiştir. Irmak Sirer'in pipisinin adı gerçekten de Ralph Fiennes'dir. Aynı adı taşıyan aktörle ilişkileri isim (ve karakter) benzerliğinden öteye gitmemektedir. Hikayenin aktarımında gerçek dökümanlar kullanılmış, yalnızca değiştirilen karakter isimlerine müdahale edilmiştir.
Irmak Sirer'den sevgilisi Cansu Dere'ye mektup.
12 Ağustos 1982
"Sevgilim,
Saat sabahın beşi. Eğer ben seni bu kadar özlemişken sen uyanıksan ve mesela dans mans edip gününü gün ediyosan yaktım çıranı.
Karşı pencerende oturan komşunu bulucam, anlaşıcam, merdiven dayayıp gelicek odana, sen uyurken tüyle ayaklarını gıdıklıycak, uyandırıcak, sen nooluyo diyceksin, o yatağın altına saklanıcak, sen allah allah diyip yatıcaksın yine, o çıkıcak yine gıdı gıdı, uyuyamıycaksın böyle, ama sonra kıyamıycam, ulan sen benim sevgilimin odasına nası girersin uykusunda, hem de uyku uyutmazsın, uykusunu aldırmazsın diye girişicem karşı komşuna.
Abi sen dedin, para verdin yap diye diycek.
Vurma abi noolur vurma diycek.
Dinlemiycem kes diycem.
Sen beş kardeşleri biliyo musun beş kardeşleri diycem.
Tanımıyorum abi onlar kim diycek.
Basıcam tokadı suratına işte beş kardeşler diycem.
Aagghh abi çok acıyo diycek.
Senin topuklularınla kafasına kafasına vurucam.
Tamam abi diycek. Bi daha sen ne dersen de yapmıycam diycek.
Aferin diycem. Sonra ya oraya gelmişim hala bu hıyarla uğraşıyorum diycem manyak mıyım? Hemen yanına gelicem, öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem.
Öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem.
Öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem öpücem durmıycam, nefessiz kalıp boğularak ölücez."
Milliyet gazetesi haberi, üçüncü sayfa.
14 Ağustos 1982
DENGESİZ SEVEN GENÇLER ŞAŞKINLIK KURBANI
Öpüşürken nefes almayı unutan gençlerin daha önce de eblehlikler yaptıkları ve küçük çocuklar gibi davrandıkları ortaya çıkarıldı. Biri 27, diğeri 28 yaşında olan I.S. ile C.D., birbirlerine olan özlemlerinin derecesini kestiremeyerek öpüşmeye başladılar. Bir dakikayı geçmeye yaklaşırken, C.D. her ne kadar 'bir saniye, doğru bir şey mi yapıyoruz, bir şeyi atlıyoruz sanki?' diye düşünse de, I.S.'nin çevik, yumuşak ve becerikli dudakları ona bu düşünceleri unutturdu.
İki dakikaya yaklaşırken ciğerleri zorlanan gençler hissettikleri acımsı duyguyu farkedemeyecek kadar öpüşme sarhoşuydular. Öpüşmeyi bırakmadan, yavaş yavaş yatağa uzandılar, çünkü oksijensizlik onları yoruyordu. Öpüşe öpüşe usulca uykuya dalan gençler, bir daha uyanmadılar.
Ertesi gün arkadaşlarını ziyarete geldiğinde bu trajik şaşkınlık kurbanlarını yatakta bulan O.B., 'yeterince maşallah demedik herhalde, çok büyük bir kayıp, acımız çok büyük, neden günde 50 kere maşallah demedik ki' diyerek orada bulunanları kedere boğdu.
Fakat o esnada K.R.'nin başrolünü oynadığı Matrix filmindeki gibi sevgisinin gücüyle 'hop' diyerek uyanan I.S., elini 'ben matrik oldum' diyerek C.D.'nin göğsüne soktu ve avuçlayarak tekrar tekrar sıktı.
Böylece yeniden atmaya çalışan kalple uyanan C.D., derhal I.S.'ye bir tokat atarak, 'sen benim göğsümü mü sıkıyorsun hayvan, orası henüz sana yasak bölge' dedi. I.S.'nin 'ya hayır sevgilim ben senin kalbini sıkıyordum göğüs değil' çabaları para etmedi. 'Yok ya?' diyerek 'Sen kimi kandırıyorsun, yemezler" diye devam eden C.D., intikam olarak 27 yaşındaki R.F.'yi sıktı.
Fakat bu stratejisinin hatalı olduğunu, canı sıkılmak yerine suratına zevkten kaymış bir ifade gelen I.S.'nin yüzünden anlayan C.D., 'Ne yapalım, battı balık yan gider' diyerek durmadı, ve gençler sevişmeye başladılar.
O.B.'nin 'Yaşıyorlar! Yaşıyorlar! İnanamıyorum! Büyüksün Rabbim!' nidaları, 'Aman ne oluyor, gençleri yalnız bırakalım, özlemişler' cümlelerine dönüşürken, R.F. odayı terketmekte olan gazetecilere daha sonra bir basın toplantısı düzenleyeceklerini, olayların devamını C.D.'nin R.F. ile yapacağı röportajdan öğrenebileceklerini belirtti.———
Her ne kadar bahsi geçen röportajı bir epilog olarak hikayenin sonuna eklemeyi düşündüysek de, henüz ergenliğe ulaşmamış gençlerin ruh sağlığı ve gelişimini olumsuz yönde etkilememesi açısından yayımcının itirazları doğrultusunda bu planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.
Maksat gençler yamulmasın.